1 Ağustos Gökyüzü solarken, kıyı canlanır. Ekip birer birer varır. İlk adımı atan Seth Troxler olur, gülümsemesi hala gelmemiş sırların ipucunu verir. Aline Umber, ses ve ışığın sinematik bir hassasiyetle iç içe geçtiği anlarda gecenin planını gerçek zamanlı çizer. Kenarda, Ali Kuru derin ve hipnotik ritimlerle bir büyü yapar, kalabalığı yörüngesine çeker. Gecenin sonuna doğru Sam Karam kontrolü devralır ve izleyiciyle hikaye arasındaki çizgiler bulanıklaşır: artık seyirci hikâyenin bir parçasıdır. Prömiyer başladı. Sahne hazır. Ama bu hikâyenin kendi hayatı var. 2 Ağustos İlk gelen Bob Moses olur: sakin, hesaplı ve görmezden gelinmesi imkânsız. Sesleri kalabalığın üzerine bir uyarı gibi süzülür. Djibouiti, aynı anda hem tebessüm hem de şüphe uyandıran funky bir ritim çalar. Yesawi ve Hugo Mari sahneye çıkar; bu arazinin dilinden en iyi anlayan iki isim. Sırlar el değiştirir. Ay ışığında ritimler değişir. Şafak sökerken artık açıktır: birisi hikâyeyi tam anlatmıyor. 3 Ağustos The Grand Finale Pazar, bu bölümü kapatır: ama önce yeniden yazar. Gizli bir konuk gün batımında sahneye çıkar. Kalabalığın nefesini tutmasına neden olan inkâr edilemez bir varlık. Bun Xapa, geçmiş gibi gelen derin groove’larla karşılık verir. Foozak ve Euggy hikâyeyi tamamlamak üzere Kenya’dan back-to-back geri döner; ritimleri, bir hesaplaşma gibi yükselir. Gelgit kıyıya ulaştığında, her şey bir kelime edilmeden söylenmiş olur. Son mu? O sana kalmış. Daha fazla bilgi ve masa rezervasyonu için: +90 539 838 5642 üzerinden mesaj gönderin.