Seth Troxler, erken Chicago house ve minimal techno'dan, obscur indie rock ve ambient psikodeliye kadar geniş bir müzik bilgisine sahip olduğu kadar, kültürel yorumcu, sanat küratörü, restoran işletmecisi ve girişimci olarak da geniş bir üne sahiptir. Kovboylar ve Baptist rahipleri ailesinden gelen Seth, kısmen Afro-Amerikalı, kısmen Mısırlı, kısmen Cherokee yerlisi olsa da, mirası tamamen Amerikalı olmasına rağmen, dünya görüşü ve çağdaş müzik kültürü prizmasından dünyayı görme şekli, Orta Batı kökenlerini aşar.
Michigan, Kalamazoo'da doğup, Detroit banliyösünde büyüyen Seth, DJ'lik sanatını ilk olarak üvey babasından (o dönemde bir üniversite radyo DJ'i) öğrenmiş ve ardından efsanevi Detroit müzik mağazası ‘Melodies & Memories’de çalışarak geliştirmiştir. 2000'lerin ortasında Berlin'e yeni bir başlangıç yapmak üzere cesur bir karar alana kadar DJ kariyeri gerçek anlamda şekillenmemiştir. Genç yaşta Berlin'e taşınan Seth, tam minimal techno hareketinin başladığı dönemde, kendini bulmuş ve o zamandan beri geriye bakmamıştır.
Detroit'ten Berlin'e, ardından Londra ve son olarak Ibiza'ya taşındıktan on yıl sonra, Seth, yeraltı elektronik müziğinin en ikonik figürlerinden biri olarak kendini kanıtlamıştır. Dünyanın en seçkin gece kulüplerinin dumanlı dans pistlerinde (fabric, Nortstern, De School veya Output gibi) olduğu kadar, Glastonbury, Lowlands, Roskilde veya Tomorrowlands gibi dünyanın en büyük festivallerinde baş sahneye çıkmakta da rahat bir şekilde yer almıştır. Başından beri, Seth, müzik kadar yemek ve çağdaş sanatla da tutkulu olmuştur ve bu iki ilgi alanı, müzik kariyeriyle paralel olarak her zaman bir arada var olmuştur. Çok yönlü bir polimat olarak, DC10 (İbiza), fabric (Londra), Trouw (Amsterdam) ve Output (NYC) gibi önemli müzik mekanlarında rezidanslık yapmış, üç müzik plak şirketi yönetmiş, başarılı bir restoran olan ‘Smokey Tails’ı işletmiş ve şimdi ise, geleceğin elektronikası, çağdaş sanat ve teknoloji arasındaki kesişimde sağlam bir şekilde duran yeni bir projeyi tanıtmaya hazırlanıyor. 2013 yılında, Resident Advisor’ın prestijli ‘Top 100 DJs’ anketinde dünyanın en iyi DJ’i olarak seçilmiştir. 2016 yılında ise ünlü Avustralyalı beyin cerrahı Charlie Teo’nun liderliğindeki bir ekspedisyona katılarak, Kilimanjaro Dağı'nın zirvesine tırmanmış ve beyin kanseri araştırmaları için 1 milyon doların üzerinde bağış toplamıştır.
"Projelerde çalışmayı ve sanat, ticaret ve fikirlerin buluştuğu noktada fikirler inşa etmeyi seviyorum. Benim için bu yaratım fikri, hayatın özü gerçekten."
